Antakya’nın şiir ve dini müzik alanındaki mirası, Kilise tarihinde bilinmediği kadar büyüktür. Antakya Kilisesi daha oluşumu döneminde Yunan dünyasından ve doğu zenginliklerinden gerekli unsurları sağlayıp daha sonra hem Doğu’daki hem de Batı’daki tüm kiliselere ilham kaynağı olmuştur. Tanrı’yı söyleme, insanı yüceltme ve yaratıcısına ve kurtarıcısına karşı insan tutkusunu ifade etme ihtiyacından doğan bir ilhamdır. Melodoslu Roman, Şamlı Yuhanna, Maiouma’lı Kosmas ve Giritli Andreas gibi figürler, Doğu Kilisesi’nde bu mirasın sütunları olarak kabul edilir. Arap fethi kesinlikle Antakya’nın karakterini etkiledi. Litürjik dahil olmak üzere kutsal metinleri aktarma ihtiyacı, Kilise’nin yönünü Süryanice de eklenirse ikili hatta üçlü bir dil kültürüne doğru yönlendirir. Böylece ayinlerde kullanılan ana ifade olarak Yunancanın sürdürülmesi, mecburen Arap diline geçilmesi, iktidarın resmi dili ve Süryanice etkisi Antakya’yı dini müziğinde sahasında önemli bir hazinesi bırakmış olur.
Mitri Mour
Arsenios Kaplanis
Dimitri Koutiyya
Maximos Fahme